info@descartessolicitors.co.uk

Translate

Translate

İngiltede İçişleri Bakanlığı bir iltica talebini ne zaman ve nasıl geri çekilmiş olarak değerlendirebilir?

Birkaç aydır, İçişleri Bakanlığı’nın geri çekme işlemlerini kullanmasıyla ilgili sorunlar yaşanıyor. 7 Ağustos 2023’te, sığınma taleplerinin geri çekilmesini düzenleyen yeni göçmenlik yasaları çıktı. İçişleri Bakanlığı, 2022’nın 4. çeyreğinde geri çekilen 1.652 davadan, 2023’un 1. çeyreğinde 6.068 geri çekilen davaya bir artış gösteren verilerin de gösterdiği gibi, İçişleri Bakanlığı daha fazla iltica davasını geri çekiyor.

İçişleri Bakanlığı artık Arnavutluk’tan sığınma talebinde bulunan kişilerin İçişleri Bakanlığı yetkililerine bildirmelerini şart yaptı. Ve İçişleri Bakanlığı, sığınma talebinde bulunan kişinin iyi bir sebep olmaksızın gelmemesi halinde sığınma talebini geri çektiğini farz edecek. Nisan 2023’te alınan kararların %72’sinin içeriği idari kararlardan dolayı geri çekilmiştir. 7 Ağustos 2023’e kadar, göçmenlik kuralları (Immigration Rules) 333C(b) paragrafında bazı durumlarda zımni (implicit) geri çekilme durmunu anlatıyor. Bunlardan biri sığınma başvurusu sonuçlanmadan herhangi bir zamanda İngiltereden izinsiz olarak başvuru yapan kişinin ayrılması. Diğeri Dışişleri Bakanı tarafından veya onun adına talep edilen bir iltica soru formunu doldurmaması. Veya başvuran kişi kişisel görüşme randvusuna katılmazsa ve bunun yanı sıra gelememesine dair kabul edilen geçerli sebebi olmazsa, 339NA paragrafı altında iltica talebi geri çekilebilir.

Fakat 7 Ağustos 2023 itibariyle, göçmenlik kuralları ekleme yapmıştır ve değişmiştir. Bunlardan biri başvuru sahibinin makul bir süre içinde raporlamaya kendi kontrolleri dışındaki koşullardan dolayı katılmamasını göstermemektir. Bu Kuralların 358B paragrafının gerektirdiği şekilde, İçişleri Bakanlığı ile iletişimi sürdürmemesi veya güncel iletişim bilgilerini sağlamaması durumunda yine kişinin iltica talebi geri çekilir. Ancak bu iki neden, kılavuzun Mayıs 2023 versiyonunda zaten vardı. Ve bu iki nedenin, yazılmadan önce, yani 7 Ağustos 2023’te göçmenlik kurallarına eklenmeden önce de, sığınma taleplerini zımnen  (implicitly) geri çekmek için kullanıldığı anlamına gelir.

Yüksek Mahkeme, göçmenlik kontrolüne ilişkin önemli gerekliliklerin, 1971 tarihli Göç Yasası’nın (Immigration Act 1971) s.3(2) maddesi uyarınca göçmenlik kuralları olarak Parlamento’nun önüne getirilmesi gerektiğine karar verdi. Görünüşe göre bu iki yeni değişen Kural uygulandığından beri bir noktada, İçişleri Bakanlığı göçmenlik kurallarında yer alması gerektiğini fark etti. Ancak, iki yeni gerekçenin dayandığı 7 Ağustos 2023 öncesindeki tüm zımni (implicit) geri çekilmeler, Alvi davası nedeniyle hukuka aykırı görünmektedir.

Ocak 2023’te İçişleri Bakanlığı, Arnavutların fiziksel bildirim için hedef alındığını, yani onlara telefon yerine şahsen bildirimde bulunmaları gerektiğinin bildirilmişti. Durum öyle görünüyor ki, Ocak 2023’te çok sayıda Arnavut’un şahsen rapor vermesi istendi ve birçoğu bunu yapmayı kaçırdı. Bazı insanlar mektubu almamış olabilir, bazıları çeşitli nedenlerle rapor verememiş olabilir ve bazı insanlar birdenbire şahsen rapor vermelerinin söylenmesinden korkmuş da olabilir. Bu özellikle, son birkaç yıldır artmıştır, sığınma arayan Arnavutların açık bir şekilde hedef alındığını gösterir. Ancak 7 Ağustos öncesinde bu tarz geri çekilmeler olsaydı yasa dışı olabilirdi.

Hükümet, 2.898 Arnavut uyruklu kişileri 13 Aralık 2022 ile 31 Temmuz 2023 tarihleri arasında Arnavutluk’a geri gönderildiğini belirten 2023 tarihli Yasadışı Göç Yasası (Illegal Migration Act 2023) ile ilgili olduğu varsayılan bazı istatistikler yayınladı. Arnavut olmayanlar için verilen geri çekilme nedenleri ise daha çok otellerde bulunmamak ve insanların kaçmakla suçlanması. Otellerin devamsızlığına ilişkin yayınlanmış bir yönetim biçmi olmaması nedeniyle İçişleri Bakanlığı’nın beklentileri net değil. Bu yüzden de insanların oteli kalıcı olarak terk ettiği varsayımlarında hatalar yapılabiliyor. Örneğin bazı insanlar, aileleriyle birlikte yaşamak için otelden kalıcı olarak ayrılıyorlar. Bunun her durumda İçişleri Bakanlığına veya barınma sağlayıcısına bildirilip bildirilmediği açık değil. Fakat sığınma düzenlemesi ile İçişleri Bakanlığının karar verme bölümleri arasında bir iletişim eksikliği olduğu biliniyor.

Bu durum, mülteci statüsü alma olasılığı son derece yüksek olan ve davları geri çekildikten sonra ülkelerine geri dönemeyecek olan yüzlerce insanı etkiliyor. İltica davaları geri çekmek, birikmiş iltica davalarının çözülmesini bekleyen insan sayısını azaltmaya çalışmanın korkunç bir yolu. Ancak İçişleri Bakanlığı bunu yılın ilk üç ayında 6.000’den fazla kişiye yaptı. 7 Ağustos’ta göçmenlik kurallarında yapılan değişiklikler, bu yöntemin kullanımını yaygınlaştırmayı amaçladıklarını gösteriyor. Ancak hükümetin bu insanlara ne olmasını beklediği konusunda bir netlik yok. Kesin şeylerden biri ise, bir çoğunun hala burada olacağıdır. Yine de davalarının gelecekte bir noktada değerlendirilmesini isteyeceklerdir. Bu, birikmiş iltica davalarını çözmek için kolay bir yol gibi görünebilir, ancak uzun vadede herkes için sorun yaratacak başka bir kısa vadeli çözümdür.